Mesleğini seven, mesleği ile ilgili küçük bile olsa bir şey öğrenmeden bir gün geçirmeyen, dünyaya bir daha gelinseydi yine bu mesleği seçerdim diyen, kendisini tanıyanların onun mesleğini çocuklarına tavsiye ettiği tüm mühendislerin tüm meslektaşlarımın her günü kutlu her günü mutlu olsun.

 

Açıkçası ben mühendisler günümün kutlanmasına pek alışkın değilim, hatta bu günün mühendisler günü olduğunu gelen mesajlardan farkettiğimi söylersem, samimiyetimizin gereği olur sanırım. O ki böyle bir gün var, iki kelam etme hakkımızın olduğu gün bu gün olsa gerek.

 

Tarih ve coğrafya derslerine saygım sonsuz ama bu KPSS ile kamu kurumlarına mühendis alındığı sürece,

KPSS telaşı ile mühendislik bölümlerinin son sınıf öğrencileri okulla değil, KPSS kursları ile meşgul olduğu sürece,

Üniversite eğitimi BELEŞ olduğu sürece,

Devamsızlık öğrencilerimiz arasında bir hak olarak görüldüğü sürece,

Üç sene okulu sallamayıp, dördüncü sene yedi senede mühendisliği bitirmeye karar verdiğinde, haliyle gereksiz sayıda fazla ders alan öğrencilerimiz, bir günde 3 sınav zulmünü dünyaya ilan eden, üniversitesine, hocasına beddua eden hatta küfür eden zihniyet olduğu sürece,

Bu zihniyete, kardeşim 3 yılın derslerini 2 haftalık zaman dilimi içine bir güne bir sınav yerleştirmenin matematiksel olarak mümkün olmadığının kendi arkadaşları tarafından söylenmediği sürece,

Mesleğini seven, çalışkan ve kendini bilen öğrencilerin, kendini bilmez bazı hocalar tarafından meslekten soğutulmalarının önüne geçilmediği sürece,

Haklar bilindiği kadar hadler bilinmediği sürece,

Dersten geçme fiilini gerçekleştiren öğrenci, dersten bırakan fiilini gerçekleştiren hoca olduğu sürece J

Akademisyenlik ekmek kapısı olarak görüldüğü sürece,

ALES denilen sınav bozuntusunun neredeyse akademik personel alımlarında %100 etkili olduğu sürece,

Ezberi kuvvetli ama kesinlikle mühendis olamayacak (ancak kendisine uygun branşlarda çok başarılı olabilecek) birlerinin üniversiteleri birinciliklerle bitirdiği sürece,

Bütün bu sıkıntıları aşmak, gözümüzün nuru ülkemizi, gönlümüzdeki yere getirmek için, hep beraber akıl teri dökerek, art niyetsiz ve adalet temelli bir EĞİTİM ve ÖĞRETİM sistemi kurgulamadığımız sürece,

Türkiye için iyi bir mühendisler günü olmayacaktır (bu cümleyi hafif geçtim)

 

Son zamanlarda bir kısım gençlerle sohbet edilemez oldu. Ağızdan çıkan her söze bir cevapları var. Herşeyi biliyorlar. Bilgileri yok ama fikirleri var. Şimdi bu yazdıklarımdan sonra ilk tepkiyi belki yazılmayacak olsa da tahmin ediyorum: Hocam, ülkemizde birçok mühendislik yapısı yapılıyor ama sen bu kadar karamsar bir tabla çizmişsin.

 

Tablo karamsar değil, gerçekçi. Yapılan projelerle gurur duyuyoruz ama sadece gurur duymak bir fayda sağlamıyor. O büyük, gurur duyduğumuz projelerin hangisini hazırlayabiliyoruz? Hiç merak ettik mi? E işçiliğini ve hamallığını da mı yapamayalım, o kadar mı beceriksiz olduk? Malatya Turgut Özal Viyadüğünün mü projesi bize ait, yoksa 3. Boğaz köprüsünün mü? (E tabi canım, hocalar beceriksiz, iyi mühendis yetiştiremediğimizdendir bu kesin)

 

Maalesef, ülkemizde bir kısım cenah herşeyi eleştirdiği için maalesef karşısındakiler herşeye kulağını kapatır her söyleneni art niyetli sanır oldu.

 

Kıymetli dostlar, benim yaptığım hem öğrenen hem öğreten bir mühendis olarak bir durum analizidir. Siyasi takıntılardan uzaktır. Lütfen düşünelim, doğruları bulalım ve ortak doğrularımızı, doğru makamlara ifade edelim.  Bu ülke günü birlik akla gelen fikirlerle değil, tecrübe ışığındaki uzun vadeli çalışmalarla gönlümüzdeki yerine gelecektir.

 

Öğrencinin öğrenciliğini,

Hocanın hocalığını,

Mühendisin mühendisliğini,

Vesselam herkesin kendi işini yaptığı,

Kendi işini yapmanın ve bunu Hakkı ile yapmanın ahlak olduğu,

Dünyanın sonuna kadar varolan, güçlü ve mutlu olan bir TÜRKİYE dilerim.

 

Uzak diyarlardan Selam, dua ve muhabbetle…