Stratejik planlar çerçevesinde tüm dünya (kurumlar, ülkeler, yönetimler…) kendini gözden geçirmektedir. Bunun en genel ve basit yöntemlerinden biri GZFT analizidir. GZFT harfleri sırasıyla; güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler anlamına gelmektedir.

GZFT analizi incelenen kuruluşun, tekniğin, sürecin veya durumun güçlü ve zayıf yönlerini ve dış çevreden kaynaklanan fırsat ve tehditleri belirlemekte kullanılan bir tekniktir. Amaç; iç ve dış etkenleri dikkate alarak, var olan güçlü yönler ve fırsatlardan en üst düzeyde yararlanacak, tehditlerin ve zayıf yanların etkisini en aza indirecek plan ve stratejiler geliştirmektir. GZFT analizi, güçlü olduğumuz ve büyük fırsatların yattığı alanlara odaklanmamızı sağlar.

Bu analiz yöntemini birçok konuda uygulamak mümkündür. Ülkemizin en önemli gerçeklerinden biri deprem riski altındaki güvensiz yapı stokudur. Elazığ da 1 ve 2. Derece deprem bölgelerinde bulunduğundan bu riskle her an karşı karşıyadır. Ancak buna rağmen ülkemizde depreme karşı alınabilecek en önemli tedbir olan kentsel dönüşüm konusunda gerekli adımlar atılmamaktadır.

Deprem riski ve kentsel dönüşüm konusunda ilimizin genel GZFT Analizi gerçekleri görmemize yardımcı olacaktır:

 

Güçlü Yönlerimiz;

  1. Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği gibi köklü bir bölümün sağlayacağı teknik destek,
  2. İlimizde kamuda veya özel sektörde çalışan 500’ü aşkın inşaat mühendisinin olması,
  3. Bugüne kadar Akademi ve Fırat Üniversitesinden mezun inşaat mühendislerinin, FİMDER (Fırat İnşaat Mühendisleri Derneği) çatısı altında toplanmaları ve kentsel dönüşüme gönüllü destek verecek olmaları,
  4.  İnşaat sektörünün Elazığ’da canlı olması,
  5. Türkiye çapında ilk sıralarda yer alan birçok inşaat firmasının Elazığ’lı olması,

 

Zayıf Yönlerimiz;

  1.  İlimizin 1 ve 2. Derece deprem bölgesinde yer alması,
  2. Özellikle 2000 yılından önce inşa edilmiş yapıların çok önemli bir çoğunluğunun deprem dayanımının yetersiz olması,
  3. Kentsel Dönüşüm ve deprem konusunun gündemimizde olmaması,
  4. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nın ilimizde Şubesinin değil Temsilciliğinin olması,
  5. Çevre illerde oluşacak bir depremin geçmiş yıllarda olduğu gibi ilimizi de önemli derecede etkileyebilecek olması,
  6. Kentsel dönüşümün önünde merkezi yönetimin ortadan kaldırabileceği hukuksal engellerin olması,

 

Fırsatlar;

  1. Seçime az bir zaman kalması ve adaylardan kentsel dönüşüm sözü alınabilmesi,
  2. Yine seçim çalışmaları sırasında Sayın Başbakanımızın Elazığ’a gelmesi durumunda kendisinden bu konuda destek istenmesi ve söz alınması,
  3. Elazığ’ın inşaat sektöründeki maddi ve teknik gücü,

 

Tehditler:

  1. Seçime az bir zaman kalmasına rağmen hiçbir aday adayının bile seçim sloganlarında kentsel dönüşüm ve deprem temalarının yer almayışı,
  2. Milletin günlük gündeminde deprem konusunun önemini kaybetmesi,
  3. Millet hafızamızın zayıf olması (yıkıcı depremler bile kısa bir süre sonra sadece resimlerde kalmaktadır),
  4. Kentsel dönüşüm çalışmaları zor ve uzun bir çalışma temposu gerektirmektedir. Siyasi getirileri kısa vadede gerçekleşmeyeceği için siyasilerin bu konudan adeta kaçmaları,

 

GZFT analizinin sonucu, olası deprem tehlikesi karşısında ciddi bir risk altında olduğumuzu gözler önüne sermektedir. Kentsel dönüşüm konusundaki stratejik planlarımız bir an önce zaman kaybetmeden hazırlanmalı ve en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.