Ülkemizde üniversite sayısında büyük bir artış oldu. Haliyle yeni kurulan üniversitelere aktarılan kaynaklar, köklü üniversitelerinkilerle kıyaslandığında oldukça fazla olduğu görülüyor. Dışarıdan bakıldığında köklü üniversite isen o zaman gelişimini tamamladın, büyük kaynaklara neden ihtiyaç duyuyorsun gibi sorular akla gelebilir. Ancak köklü olmak sürekli gelişmeyi, sürekli büyümeyi gerektirir, gelişmenin durması bilimsel çalışmaların durması anlamına gelir ki, o zaman ilgili kuruma üniversite demek doğru olmaz. Yani her zaman maddi anlamda kaynak ihtiyacı vardır.

Fırat Üniversitesi Bölüm kontenjanları dikkatle incelendiğinde her sene arttığı görülmektedir. Öğrenci sayısının artması ilimiz ve üniversitemiz açısından olumlu bir gelişmedir. Ancak öğrenci sayılarının artışı bölümlerin talepleri ile orantılı olmalıdır. Bölümlerin fazla öğrenci talep edebilmeleri için fiziksel mekânlarının genişlemesi ve öğretim üye sayılarının artması gerekir. Mekân ve öğretim üyesi sayısı değişmeden, YÖK’ün sürekli kontenjanları artırması öğrencisinden, hocasına herkesi zor durumda bırakmaktadır.

İnşaat Mühendisliği Bölümü bu konuya en güzel örneklerden biridir. 1992 yılına kadar bölüme her yıl yaklaşık 50 öğrenci alınmıştır. 1992 yılından sonra II. Öğretimin (gece öğretimi) hizmete açılmasıyla ilaveten yaklaşık 40 öğrenci daha alınmaya başlanmıştır. Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü eğitim-öğretim hizmetlerinin yanı sıra güçlü akademik kadrosuyla, yıllarca çevre illerin üniversitelerinin kalkınmaları içinde süreli bir gayret içinde olmuştur ve bu gayretleri de devam etmektedir.

Son 4 yıl içerisinde bölümden kontenjan artırılması yönünde herhangi bir talep olmamasına rağmen öğrenci sayısı yaklaşık 2 katına çıkmıştır. Öğretim üyesi sayısının ve fiziki mekânların, öğrenci sayısı ile orantılı artmaması birçok eksiklikleri de maalesef beraberinde getirmiştir.

Öğrenci sayısının normalin 2 katına çıkması, derslerden dolayı sürekli sınıfların dolu olması anlamına gelmektedir. Öğrencilerimiz kendi bölümlerinde ders çalışacak, proje çizecek mekân sıkıntısı yaşamışlardır. Üniversitemizin bu sıkıntıya cevap vermesi oldukça zordu, çünkü neredeyse her bölüm aynı sorunla karşı karşıyadır.

Öğrencilerimizin en büyük talebi bölümün içerisinde ders çalışıp, proje çizebilecekleri bir çalışma salonlarının olması idi. Mühendislik Fakültesi Dekanımız Prof.Dr. Mehmet ÜLKER, Bölüm Başkanımız Prof.Dr. Necati KULOĞLU, bölümümüz öğretim üyelerinden, Prof.Dr. Zülfü Çınar ULUCAN, Yrd.Doç.Dr. Levent TAŞÇI, Yrd.Doç.Dr. Nihat KAYA, Yrd.Doç.Dr. Taner ALATAŞ ve Uzman A. Tevfik BİLDİK tarafından, bölümde çalışma salonu olarak kullanılacak en uygun yere karar verilmesi, salon için atılmış ilk adım olmuştur.

Fırat İnşaat Mühendisleri Derneği’ni (FİMDER) kurduğumuz günden beri İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne sürekli katkı sağlamıştır. Geleceğin inşaat mühendislerinin, teknik insanlarının yetişmesine her alanda katkıda bulunmak büyük bir onurdur. Çalışma salonu yapımındaki en büyük cesaret unsuru FİMDER olmuştur.

Projesini hazırlarken heyecanım büyüktü çünkü hiçbir gelir olmadan bir yapı inşa edilecekti. Temel kazısı yapılırken, Haydar KARAKAYA’nın (Hayma İnşaat) kalıp ve demir işçiliklerini üstlenmesi, mezunlarımızdan Ahmet YAŞA’nın (ÜNTAŞ) inşaatın demir maliyetini karşılaması, bölümümüze olan sevginin ilk adımda görülmesini sağlamıştı.

Elazığ’ın tanınmış iş adamlarından Recep ALYAMAÇ, Mehmet KARACA ve Muhammet YILMAZ’ın (Harput Beton) maddi katkıları yapıyı vücuda getirmişti. Bölümle sürekli irtibat halinde olan mezunlarımızdan ve dernek üyelerimizden İbrahim Gençer, Halil İbrahim ERDOĞAN, Zülfü ER, Mustafa SUSALAN, Ender ESER, Taha Yusuf EMİROĞLU ve Muzaffer KARABURU’nun katkıları bizler için çok değerlidir. Katkıların sadece mezunlarımız veya meslektaşlarımızla sınırlı olmaması, Mimar Kazım SANAÇ, Murat ÇİÇEK ve Baysaklar İnşaatın katkı yapmaları, inşaat mühendisliği bölümüne verilen değerin gerçek bir ölçüsüydü.

İnşaatın her aşamasında meslektaşımız Erhan YALÇIN’ın, bölümümüz çalışanları Seyfettin ÇİÇEK, Mehmet AYDIN, Mümtaz YENTÜR ve Mehmet CİPLİ’nin olağanüstü gayretlerine minnettarız.

Meslektaşımız ve mezunumuz Ramazan GÜRGÖZE (Birlik Beton-Fırat Mühendislik), her zaman olduğu gibi yine kıymetli desteklerini esirgememiştir.

Alçı sıva için aradığım dönem arkadaşım meslektaşımız Mahmut ÖZBAY (AR Alçı İşletme Müdürü), talebimizi AR Alçı Yönetimine iletmiştir. Asilhan ARSLAN’ın (AR Alçı Yönetim Kurulu Başkanı) sıva ile ilgili tüm masrafları karşılaması, özellikle öğrencilerimizin mutluluğuna mutluluk katmıştır.

Çalışma salonu tamamlanma noktasına geldiğinde yer kaplaması için herkesin gönlünden geçen tek bir malzeme vardı: Elazığ vişne mermer. Elazığ Mermerciler ve Madenciler Dernek Başkanı (EMMAD) Yahya Alper BEKTAŞ’ın konuya gösterdiği ilgi ve hassasiyet, ardından Alacakaya Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan ARSLAN’ın tereddütsüz yardımı Elazığ’daki gönül birliği değil de nedir?

Maddi yardım yapmasına rağmen, çalışma salonu inşaatını görmeye gelen meslektaşımız Suat YAŞA, daha gündemde değilken Selami YAŞA ve Baysaklar İnşaatın da katkılarıyla tüm kalorifer sistemini yaptırmıştır.

Doktora öğrencimiz Mehmet Esen EREN elektrik tesisatını yaptırmış ve Meslektaşımız ve mezunumuz Kenan ALTUNGÖK, çalışma salonunun tepeden tırnağa döşenmesini sağlayarak son noktayı koymuştur.

Öğrencilerimiz inşaatı başından sonuna büyük bir heyecanla takip etmişlerdir. Eminim yardımda bulunan birçok gönül dostu bu yazıda isminin geçmesine gerek olmadığını düşünüyordur. Burada öğrencilerimizin sevinç ve mutluluğunu paylaşmanın dışında bir amacım yok.

Dünya görüşü ne olursa olsun, hizmet denildiğinde koşulsuz bir araya gelmek; işte milletimizin en kıymetli özelliklerinden biri budur.

Çalışma salonu inşaatından, tamamlandıktan sonra haberi olan ve katkı yapamadığı için sitem eden mezunlarımıza, meslektaşlarımıza ve iş adamlarımıza ayrıca teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Çalışma Salonu yapımında emeği geçen adını yazmakla bitiremeyeceğim, maddi ve manevi destek olan herkese öğrencilerim, şahsım, İnşaat Mühendisliği Bölümü ve FİMDER adına sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Para, rant, menfaat ve siyaset gibi unsurların çok üstünde yer alan gönül birliğimizin güçlenerek devam etmesi dileğiyle saygılar sunarım…