Son günlerdeki yoğun kar yağışı, çeşitli zorluklara sebep olsa da bunun yanında çok güzel manzaralara da vesile olmaktadır. Yine de çocukları hariç tutarsak pekte kimse halinden memnun değil gibi görünüyor. Çünkü en başta ulaşım zorluklarla gerçekleşiyor.

Hayatımızın temposunu biraz düşürür, toplu taşıma araçlarını da kullanmaya başlarsak, kendimize eziyet haline dönüştürdüğümüz ve sadece yılda birkaç hafta yaşama şansı bulduğumuz bu havaların tadına varabiliriz.

Aslında herkes benim tasvirimde yer aldığı kadar şanslı değil. Ailesiyle birlikte bu kara kışta çadırda kalan insanların sayısı on binlerle ifade ediliyor. Van depreminin ilk gününden bugüne 100’ü aşkın çadır yangınında 10’u aşkın vatandaşımız hayatını kaybetti.

Bizler sıcacık evlerimizde dahi, gecede birkaç kere kalkıp çocuklarımızın üzerini örterken, bizden birileri çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor, çocukları çadır yangınında ölüyor.

Van adeta Türkiye’ye dağıldı. Zorunlu olmayan, zorda olmayan hemen hiç kimse, şanlı Van da duramadı. Kim bilir, devletimizin büyük gayretlerine rağmen, Van ne zaman eski Van olacak?

Artık can kaybı yok, basında Van ile ilgili haberleri nadir görmeye başladık ama orada hummalı bir çalışma sürüyor.

Çarşıda pazarda giderken esnaf yakalıyor. “Hocam, Van için bu kadar para toplandı. O para ile yeniden birkaç şehir kurulur, neden hala insanlarımız mağdur?” Bu ilgi, milletimizin bu hassasiyeti insanı gerçekten mutlu ediyor.

Depremden sonra yardım amaçlı toplanan paraların çoğu temel ihtiyaçlar için harcanmaktadır. Ayrıca toplanan para gözümüze çok görünse de aslında o miktarların bir şehrin inşası için çok komik miktarlar olduğu bir gerçektir.

Bir sitenin içindeki, oturum alanı yaklaşık 400 metrekare olan 8 katlı bir bina düşünelim. Birim fiyatlarla değil piyasa fiyatlarıyla, alt yapısı dahil bu bina en az 1.500.000 TL dir. Dikkatinizi çekmek isterim ağır hasarlı bir binanın, yıkım hariç yeniden yapım maliyetidir.

Van da yapısal hasar anlamında basına yansıyan son durumu kısaca hatırlayalım:

  • Van Merkez’de, Edremit ve Erciş İlçelerinde, 28 bin 532 bina yıkılmış ya da ağır hasarlıdır. Bu binalar yıkılacaktır.
  • 11 bin 317 bina orta hasarlıdır. Bu binaların yeniden sağlıklı bir şekilde kullanılmaları için güçlendirilmeleri yani tedavi edilmeleri gereklidir.
  • 43 bin 407 bina hafif hasarlıdır. Bu binalar onarım çalışmaları ile kullanılabilecekler.
  • Hasarsız bina sayısı ise 28 bin 453.

 

Yeniden inşa edilecek bina sayısı ile maliyeti çarptığınızda, sıfırlara hakim olabilirseniz, yaklaşık Van’ın yeniden inşa maliyeti kafanızda canlanacaktır. Birkaç şehir kurulur dediğimiz paralar, bir mahallenin zorunlu giderlerini ancak karşılamaktadır.

Düşünelim, Birkaç senede bir, duvarlar kirlendiğinde evi boyatmak bile ne kadar zor gelir insana değil mi? Evin içindeki eşyalarla oldukça zorlanır, sorana da evde inşaat var deriz. Evde inşaat var, denilebilir mi bilmiyorum ama Van da inşaat var.

Düşüncesi bile sıkıntı verici, üzücü hatta bunaltıcı, ya Elazığ’da da deprem olursa! Ya gözümün nuru Elazığ bir depremde yıkılırsa! Anlatmakla bitiremediğimiz şu güzel topraklardan insanlarımız gitmek zorunda kalırlarsa!

-Bu sadece bir vesvese mi?

Hayır. Elazığ da deprem sürpriz olmaz.

-Peki hazır mıyız?

Deprem dayanımı yetersiz bu yapı stoku ile mi?

 

Elbette değil Elazığ’da, Dünyanın neresinde bir vatandaşımızın tırnağı taşa gelse yüreğimiz burkulur ama önce kendi memleketimizi güvenli hale getirmemiz gerekmez mi?

En kısa zamanda yetkili ve ilgili makamlar bir araya gelmeli ve Elazığ için bir deprem strateji planı oluşturulmalıdır. Oluşturulan bu plan en kısa zamanda hayata geçirilmeli ve olası deprem tehlikesine karşı memleketimiz ve insanımız koruma altına alınmalıdır.

Elazığ Deprem Strateji Planının en kısa zamanda oluşturulması ve uygulanması dileğiyle…