Eğitim, tanımlanması zor ve geniş bir kavramdır. Eğitim bireyin öğrenmesi ile sıkı bir ilişki içerisindedir. Birey öğrenmeli ve toplum içindeki hayatını daha kaliteli bir hale getirmelidir. Bireyin eğitim düzeyi, bilgi birikimi arttıkça toplumda buna paralel gelişmektedir. Toplumdaki bu gelişimle birlikte aksaklık ve eksiklikler giderilmektedir.

Sakın eğitimcilerin işine karıştığımı düşünmeyin. Ben sadece kendi mesleğim açısından eğitimi gözden geçirmek istiyorum. İstiyorum çünkü yıkılan binalar var, ölen insanlarımız var, dağılan aileler, terk edilen diyarlar var. Burada suçu sadece betonda, demirde veya binaları yapanlarda bulmak ne kadar doğru?

Liseyi gereksiz gören ve son sınıfta neredeyse okula hiç gitmeyen bir nesil var. Tabi burada suç nesilde mi? Sistemde mi? Onun cevabını eğitim bilimlerine havale ediyoruz. Tercih yaparken, yeteneklere ve sevilmeye bakılmaksızın, puan sıralamasına göre yazılan üniversiteler var.

Bir geometri sorusu dahi yapmadan kazanılan inşaat mühendisliği bölümleri var. Bu bölümleri ne bilgi seviyesi ile bitirdiğinizin çok önemi yok çünkü KPSS var.

Ne alaka diyebilirsiniz. Alakası şu: Devletin en çok işleyen ve çok büyük bütçeli kuruluşları inşaat mühendisleri alıyor ve bu alım yapılırken mesleki ve teknik değil, tarih, coğrafya, anayasa gibi sözel sorular soruluyor.

Dolayısıyla öğrenci inşaat mühendisliği veya başka herhangi bir bölümde okurken, mesleğini öğrenmeyi değil sadece en düşük notlarla geçmeyi ve bu şekilde okulunu bitirmeyi hedefliyor. İçimden haksızda sayılmazlar demek geliyor çünkü mesleğini çok iyi bilmek pekte bir şey ifade etmiyor eğer KPSS’den gerekli notu almamışsanız.

İş burada bitse iyi. Kamu personeli olan veya olmayan meslektaşlarımız için sürekli bir mesleki eğitim söz konusu değildir. Lütfen kâğıt üzerinde yaptığımız eğitim komedilerini birbirimize örnek vererek, kendimizi kandırmayalım.

Şu da bir gerçek, meslek sahiplerini sürekli öğrenmeye, gayret etmeye teşvik edecek ortada bir şey de yok. Yani ödül-ceza sitemi yok. Özellikle kamu personelinin bilgisini artırması ve güncellemesi denetim için çok önemlidir. Bugün betonun ve demirin teknolojisinin, depreme dayanıklı bina tasarım metotlarının sürekli yenilendiği bir ortamda eski bilgilerle proje hazırlayamazsınız, denetim yapamazsınız.

Serbest çalışan inşaat mühendisleri için meslek odasının yapmaya çalıştığı bazı düzenlemeler gerçek anlamdaki sürekli eğitim için yeterli değildir. İnsanların bilgileri her geçen gün erozyona uğramakta ve eskimektedir. Sürekli tekrar ve yenilenme kaçınılmazdır.

Bugün standart maddelerin dışında (beton dayanımı vs.) yapı denetim şirketlerinin elinde bir kontrol listesi bulunmamaktadır. Hâlbuki tüm ülke genelinde, bir yapı denetlenirken nelere dikkat edilmesi gerektiği ile ilgili bir kontrol listesi oluşturulması gerekir.

Küçük detaylar gibi gözüken bazı kuralların uygulanmaması, evlerin mezarlığa dönüşmesinde önemli etkenlerdir. Bu detayların karanlıkta kalmaması, gelişen bilgi teknolojisinin sürekli takip edilmesi ve bunun teknik insanlara anlatılması sürekli mesleki eğitim ile mümkün olacaktır.

Eğitimdeki aksaklık sürecimiz maalesef bir ömrü etkilemektedir.

  • Lisede, sadece üniversite kazanmayı hedefleyen bir kitle!
  • Üniversitede, taban puanla mezun olup, kamu personeli olma çabası!
  • Mesleki soru sorulmayan KPSS ilginçliği!
  • Bir işe başladın mı, ömür boyu aynı mesleki bilgileri kullanacağın bir ortam…!

 

Okuyan, kendini geliştirmeyi ilke edinmiş bir toplum olmamız dileğiyle…