Günışığı Gazetesinde yazdığım ilk 41 yazıdan derlediğim ve genellikle son söz olarak ifade ettiğim cümleleri sizlerle tekrar paylaşmak istedim.

Son sözler değil midir, yürek dolusu, zihin dolusu, kitap dolusu duyguları, istekleri bir cümlede ifade eden?

Son sözler değil midir yürekteki duyguları gözlerde yaş eden?

Son sözler değil midir yürekteki duyguları gözlerde ateş eden?

 

O son sözler… O birkaç cümle…

 

*Dünya arenasında, yenilikleri takip edenler yürür, yenilikleri üretenler ise koşarlar.

*Kentsel dönüşüm çalışmalarını göz ardı edecek kadar zengin miyiz?

*Beton için bir damla su, depremde hayat kurtarır.

*Konut tipi yapılar deprem dayanımı yüksek olarak üretilmediği sürece deprem zararlarını azaltmak mümkün görünmemektedir.

*Teknoloji dünyasının ne kadar ileride olduğu değil, bizim teknoloji dünyasının neresinde olduğumuz önemli.

*Cesaret ile delilik,

Tedbir ile korkaklık,

Tez canlılık ile telaş,

Hoşgörü ile şımartma,

Adalet ile zulüm,

Sabır ile tereddüt, arasında ince bir çizgi vardır. Ne mutlu vicdanlarda doğru tarafta kalanlara…

*Standart üretim, kalitenin vazgeçilmez unsurudur.

*Kurallara uygun hazırlanmış ve dökülmüş ancak gerçek mukavemetine sulanmadığı için ulaşamamış her beton, milli servetten bir kayıptır.

*Önemsenmeyen, detay gibi, ayrıntı gibi hatta gereksiz gibi görünen durumlar, sonun başlangıcı olabilir. Önemsememe hastalığından kurtulalım. Önemseyelim…

*Başarı, denetçiyi bile denetleyen anlayışa sahip olanlarındır.

*Unutmayalım, yapılar deprem kuvvetleri karşısında proje kriterlerine göre değil, inşa kriterlerine göre davranırlar.

*Sadece tarihle övünmek yetmez, o tarihe layık olmak şart…

*Acı sonların önüne geçmek, ancak felaket gelmeden tedbir almakla sağlanır.

*Türkiye’nin ve Elazığ’ın deprem problemi değil, YAPI problemi vardır. Bu problemin büyüklüğünün anlatılmasından ziyade ÇÖZÜM ÖNERİLERİNE ve bu önerilerin ışığında fiili çalışmalara ihtiyaç vardır.

*Elazığ, ticari, sosyal, kültürel ve coğrafi konumu gelişmeye en uygun şehirlerimizden biridir. Bu avantajları değerlendirmek ve uygulamaya koymak, bu şehirde yaşayan veya yaşamayan ama Elazığ Sevdalılarının işidir. Yeter ki, gönüller, eller, idealler, hayaller ve sermayeler birlik olsun.

*Beton ve betonarme önemli yapı malzemeleridir. Onlardan istediğimiz dayanım ve dayanıklılık gibi performansları, kurallara uyduğumuz sürece elde edeceğimize şüpheniz olmasın. Unutmayalım; sağlam gelecek, sağlam yapılarla inşa edilir.

*Öyle ise mühendis, hizmet insanıdır, icraat insanıdır. Problem değil, problemlere çözüm üretendir.

*Sağlam yapı bir kültürdür.

* Kâğıt üzerinde yazan fikirler ancak hayata geçince değer kazanırlar.

*Deprem bir ilin değil ülkemizin problemidir. Bu nedenle sadece yerel çalışmalarla kesin çözüme ulaşılamayacağını söylemek yerinde olur. Ancak bu konuda yerel çalışmaların önemi, yol göstermesi açısından büyük önem arz etmektedir. Çünkü her bölgenin sorunlarının ekonomik ve sosyal yönden farklılıklar göstereceği bir gerçektir.

***Medeniyet seviyesi yüksek, gözünü yıllar sonrasına dikmiş, hedefleri ve büyük projeleri olan toplumlar, depremde en güvenli mekânları kendi evleri olan toplumlardır.