İnşaat işlerinde ve her işte esas ve öncelikli olması gereken, iş güvenliği ve işçi sağlığıdır. Bu konu kamu ve özel bütün kurum ve kuruluşları ilgilendirmektedir. 26 Mart 2011 Cumartesi günü, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Elazığ Temsilciliği tarafından, bu konuda önemli bir seminer düzenlendi.

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen seminere konuşmacı olarak, Maden Mühendisi Yaşar MERT ve Endüstri Mühendisi Yaşar EDE katılmışlardır.

İlk konuşmacı Yaşar EDE, bu semineri ücretsiz gerçekleştiren FER Eğitim Merkezi ile ilgili bir tanıtım sunusu yaptı. Daha sonra Enerji Kimlik Belgesi (EKB) konusunda faydalı açıklamalarda bulundu. Bu yıldan itibaren uygun EKB sahibi olmayan projelerin inşasına müsaade edilmeyeceği, mevcut binaların ise satışlarında bu belgelerin isteneceğini vurguladı.

Enerji kimlik belgesi (EKB), 5627 sayılı enerji verimliliği kanununda açıklanmaktadır. 5627 sayılı enerji verimliliği kanununun amacı; enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılmasıdır. Bu kanunda EKB, “asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgileri içeren belge”, olarak tanımlanmaktadır.

Enerji tüketimi, elde edilmesi ve ekonomik boyutu ülkelerin hep birinci gündemini oluşturmaktadır. Böyle önemli bir konuya binaların dâhil edilmesi kaçınılmaz bir adımdır. Ancak her zamanki gibi kanun hazırlanırken ilgili kurum, kuruluş ve kişilerden gerektiği kadar görüş alınmadığı için, kanun birçok çıkmazlarla dolu. Mevcut binaların (oturduğumuz evler, işyerleri) 10 yıl içerisinde enerji kimlik belgesinin alınması artık zorunlu oldu.

Buradaki problem, bir apartmanda herhangi bir daire satılırken, tapuda satış işleminin gerçekleşmesi için binanın enerji kimlik belgesinin olması gerekiyor. Daire sahibi tüm binanın EKB masrafını tek başına niçin üstlensin? Mutlaka bu ve benzeri problemler çözülecektir. Keşke kanun çıkaranlar, böylesine teknik bir kanun hazırlanırken ilgili yerlerden görüş isteseler!

İkinci konuşmacı Yaşar Mert, A sınıfı iş güvenliği uzmanıydı. Yaşar Bey’in açıklamalarının kamu ve özel sektör için çok faydalı olduğu kanaatindeyim. 4857 sayılı İş Kanununun, iş güvenliği açısından büyük yenilikler taşıdığını ifade etti.

İnşaat işleri gibi ağır ve tehlikeli işlerle uğraşanların, iş kazalarında gereksiz sıkıntılar yaşamaması için mutlaka kanun ve yönetmeliklere uygun tedbirleri almaları gerektiğini ifade etti. Alınan tedbirlerin mutlaka yazılı hale getirilmesi gerekir. Söz, kağıda mürekkep olmayacağından, her çalışmanın belgeli karşılığının olması gerekir.

Seminerin soru-cevap bölümü de oldukça faydalı geçti. Gerek mühendisler gerekse üniversite öğrencileri, kafalarındaki sorulara cevap bulduklar.

Seminer iki sonucu bakımından oldukça önemliydi. Yeni çıkan kanunlarda birçok eksiklikler vardı. Hâlbuki bunlar tasarı halindeyken görüş alınsa, bu tür problemler en aza inecektir. İstişare dediğimiz güncel tabiriyle ortak akıl, hataların minimize edilmesini sağlayacaktır. Diğer sonucu, biz hâlâ iş güvenliği konusuna gereken önemi vermiyoruz. İş güvenliği, “İNŞAATA GİRMEK TEHLİKELİ VE YASAKTIR”, tabelasından ibaret değildir. Hem işveren hem de işçi için iş güvenliği kurallarının bilinmesi ve uygulanması milli kazanç içinde önemli bir uygulama olacaktır.

Seminer için emeği geçen herkese, İMO Elazığ Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Hıdır KAYA’nın şahsında teşekkürlerimizi sunuyoruz.

 

ALLAH RAHMET EYLESİN…

Elazığ’ımızın eski Belediye Başkanı ve Milletvekilimiz Sayın Hamza YANILMAZ’ı kaybettik. Kendisinin özellikle belediye başkanlığı döneminde Elazığ’ımıza çok önemli katkıları olduğuna inanıyorum. Vefatından sonraki bu ilkyazımda, merhuma Yüce Allah’tan rahmet diliyorum ve başta ailesi olmak üzere, akrabalarına, dostlarına, AKP Teşkilatına ve tüm hemşerilerimize başımız sağolsun diyorum.