Ülkemiz, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Deprem Dairesi tarafından Deprem Dairesi Strateji Planı 2011-2014 raporu yayınlanmıştır. Strateji planının 4 yıllık oluşu dikkat çekicidir. Günlük planlardan geçilmeyen ülkemizde birilerinin yıllık planlar hazırlaması memnuniyet vericidir.

Ülkemizde tek doğal afet elbette deprem değildir. Ancak deprem doğal afetler içerisinde bizim için en tehlikelisidir. Bu nedenle, depremin sonuçlarına karşı değil, deprem olmadan tedbir almak gibi bir strateji geliştirmek zorundayız.

Ülkemizde deprem çalışmaları ile ilgili kurum ve kuruluşların tam bir koordinasyon içinde çalıştığını söylemek oldukça zor. Ancak bu koordinasyon sağlanmadıkça stratejik planlar arşiv dosyalarında tozlanmaya mahkûm kalacaktır.

Deprem Dairesi Başkanlığı’nın görev tanımı içerisinde önemli çalışmalar bulunmaktadır. İfade edilen maddeler aynı zamanda yapmamız gerekenleri de özetlemektedir. Bunları kısaca kendi raporlarındaki gibi ifade edersek;

 

  • Zayıf ve kuvvetli yer hareketi gözlem ağını uluslararası standartlarda kurmak, işletmek ve ülke ihtiyacına cevap verecek şekilde yaygınlaştırmak,
  • Gerçek zamanlı ve sürekli zayıf ve kuvvetli yer hareketini kaydetmek,
  • Deprem gözlem ağlarından elde edilen hız ve ivme değerlerini ve buna bağlı diğer deprem parametrelerini hesaplayarak, ilgili kuruluşları kısa sürede bilgilendirmek,
  • Deprem anında acil müdahale amaçlı olarak depremin merkez üssünden çeşitli uzaklıklarda oluşabilecek ön hasar tahmini yaparak, kriz yönetim merkezini bilgilendirmek,
  • Deprem bölgesinden anında alınan hız ve kuvvetli yer hareketi kayıtlarının otomatik olarak değerlendirilmesi ile deprem şiddet dağılımlarını gösteren “Eş şiddet Haritası” oluşturmak,
  • Depremler sırasında alınan kuvvetli yer hareketi verileriyle yer ivmesinin, tektonik ve jeolojik yapı ile mesafenin bir fonksiyonu olarak azalım ilişkilerini geliştirmek,
  • Depreme dayanıklı yapı tekniklerinin geliştirilmesi, deprem bölgeleri haritasının hazırlanması, illerin deprem tehlike ve risk çalışmaları, deprem master planları ve deprem senaryoları için kaynak oluşturmak,
  • Kentsel ölçekte yerel ve yoğun ağlar kurarak, bölgesel ve kentsel ölçekte deprem-yer-yapı ilişkisini belirleyecek güvenli yapı için güvenli yerleşim alanları belirlemek,
  • Deprem zararlarının azaltılması çalışmalarına yönelik araştırmalar yapmak, deprem ve etkilerini incelemek, elde edilen sonuçlara göre Türkiye’nin deprem durumunu gösteren haritaları, deprem raporları hazırlamak ve geliştirmek, afet uygulaması hizmetleri konularında ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği ve koordinasyon sağlamak,
  • Ülkemizde meydana gelen depremlere ait hız ve ivme kayıtlarını derlemek, kayıt arşivi oluşturmak ve bu arşivi sürekli güncelleyerek, ulusal ve uluslararası tüm araştırmacıların ve bilim dünyasının hizmetine Internet (http://www.deprem.gov.tr) aracılığıyla sunmak,
  • Depreme dayanıklı yapı tasarım ve yapım ilkelerinin verildiği, mevcut yapıların değerlendirilip güçlendirme tekniklerinin yer aldığı Depreme Dayanıklı Yapı Yönetmeliklerinin çıkarılması ve yayınlanması çalışmalarını yürütmek,
  • Deprem eğitimleri, uluslararası ilişkiler, deprem erken uyarı ve ön hasar tahmin sistemleri, deprem parametrelerinin belirlemektir.

 

Depremin maddi ve manevi hasarlarını azaltmak ancak deprem güvenliği yeterli yapılarla mümkündür. Mevcut yapıların güçlendirilmesi ve yenilenmesi, inşa edilecek yapıların ise deprem performansı yüksek yapılması ülkemizin deprem stratejisi temel hedefi olmalıdır.

Kâğıt üzerinde yazan fikirler ancak hayata geçince değer kazanırlar. Geleceğimiz için çok önemli stratejik planların bir an önce hayata geçmesi dileğiyle…