Van’ın acısını hala üzerimizden atamadık.

İzmir’in ise son zamanlarda sürekli sallanması tedirgin edici.

Özellikle Van Depremi, ülkemizdeki deprem dayanımı yetersiz yapı stokunu bir kez daha gündeme getirdi.

Konu gündemde ama maalesef çok ömrü kalmadı. Kısa bir süre sonra havaların ısınmasıyla yine bu konuyu gündemimizin dışına iteceğiz gibi görünüyor.

Benim ki tahmin değil sadece her zaman ki davranışlarımızdan kaynaklı bir öngörü.

Şubat deyince aklıma Sivrice geliyor.

2007 yılında 5.3 ve 5.9 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti.

Aslında bu büyüklükteki depremlere tam vatandaşın bünyesi alışacaktı ki, Van da büyük depremden sonra meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremde başka binaların yıkılması ve insanların hayatlarını kaybetmesi olayları, bu alışkanlığın önüne geçti.

Mercalli Şiddet cetveline baktığınızda Şiddet 5 ve Şiddet 6, şiddetli depremler olarak görünürler.

Ama dikkat edelim şiddetli deprem, yıkıcı değil!!!

Tekrar Şubat 2007’ye gelelim.

Her iki depremde de can kaybı olmaması en büyük tesellimiz.

Ancak hem Elazığ İl Merkezinde hem de Sivrice de orta ve ağır hasarlı yapılar oldu.

Yani bu depremde sadece sıva çatlakları, cam patlakları olması gerekirken, orta ve ağır hasarlı binalar…

Köylerdeki mühendislik hizmeti görmemiş, yaşını başını almış binaların aldığı hasarları anlamak ve açıklamak oldukça kolay.

Peki il ve ilçe merkezindeki binalara ne demeli?

O zaman ki depremde hafif hasar gören Sivrice PTT binası, yıkıcı bir depremde ayakta kalıp, iletişim gibi hayati bir görevi yerine getirebilecek miydi?

2004 yılında orta hasar gören, sıva ve boya-badana ile kapatılan 2007 yılında tekrar aynı hale gelen Sivrice Merkez Cami yıkıcı bir depremde ayakta kalıp, vatandaşların barınmasına imkân sağlayabilecek mi? Yoksa Van’daki camiler gibi ağır hasarlı mı olacak?

Cumhuriyet İlk Öğretim Okulu olası yıkıcı bir depremde ayakta kalabilecek mi?

Şubat 2007 Sivrice Depremlerinde Maden İlçemizde bile 100 civarında ağır hasarlı bina vardı.

Elazığ il merkezinde bu sayı 200 civarındaydı.

Ağır hasarlı olduğu için yıkılan binalar olmadığına göre vatandaş şu anda mezarında oturuyor olabilir mi?

Bir de tek bir şeyi kontrol etmenizi öneririm.

Herhangi bir yerde Şubat 2007 depremlerini hatırlayan birileri var mı?

Bunu dert eden, tedbir alan, çözüm üretmeye çalışan birileri?…

Umarım seneler sonra Şubat bize şunları düşündürür:

Eskiden deprem olduğunda ne kadar tedirgin olurduk, sonuçları bizleri ne kadar üzerdi.

Ama şimdi vatandaşlarımızın çok önemli bir çoğunluğunun deprem dayanımı yüksek evlerde oturması ne kadar mutluluk verici. İnşallah şu son çalışmalar da biter de artık deprem ülkemiz için problem olmaktan çıkar.

Ne dersiniz, bir gün Şubat’ta bunları düşünür müyüz?